Invazif meme kanseri tümör çapının doğru ölçümünde palpasyon, ultrason ve mamografi. Retrospektif preliminer çalışma

Invazif meme kanseri tümör çapının doğru ölçümünde palpasyon, ultrason ve mamografi. Retrospektif preliminer çalışma Amaç: Bilindiği üzere, malign kitlelerin preoperatif evrelemesinde tümör çapı (T) belirlenmesi, palpasyonla yapılmakta ve olguların bir kısmında hatalı evreleme ve tedavi başlangıçlar...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inMedical journal of Bakirköy Vol. 4; no. 2; pp. 45 - 47
Main Authors GÖNÜLLÜ, Doğan, KÖKSOY, Ferda N, İĞDEM, Ayşenur, ZEYBEK, Emin, YAZGAN, Nilüfer, ŞİT, Mustafa
Format Journal Article
LanguageTurkish
Published Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2008
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Invazif meme kanseri tümör çapının doğru ölçümünde palpasyon, ultrason ve mamografi. Retrospektif preliminer çalışma Amaç: Bilindiği üzere, malign kitlelerin preoperatif evrelemesinde tümör çapı (T) belirlenmesi, palpasyonla yapılmakta ve olguların bir kısmında hatalı evreleme ve tedavi başlangıçlarına yol açabilmektedir. Bu konuda ultrasonografi (USG) ve mamografinin (MMG), palpasyona katkısını incelemek amacıyla bu çalışma düzenlenmiştir. Gereç ve Yöntem: Son 2 yılda kliniğimizde opere edilmiş olan 23'ü invazif duktal kanserli, 10'u ise fibroadenomlu, seçilmiş 33 meme kitleli olgu, patolojik tümör çapının daha doğru belirlenebilmesi yönünden incelenmiştir. Çalışmaya, kitlesi palpabl, USG ve MMG yapılmış, parafin incelenmesi sonucunda tek kitle boyutu (tüm ölçümlerde en büyük boyut alınmıştır) belirlenmiş hastalar dahil edilmiştir. Fibroadenomlar, kontrol grubu benzeri rollerinden dolayı, yöntemlerin etkinliklerinin irdelenebilmeleri düşüncesi ile çalışmada kullanılmıştır. Bulgular: Malign tümörlerin çaplarının tespitinde, USG'nin tek başına yetersiz kaldığı; palpasyonla anlamlı ölçekte (p=0.014) korelasyon sağlandığı; MMG'nin palpasyona eklenmesinin ise bu korelasyonu artırdığı (p=0.001) anlaşılmıştır. Fibroadenomların çap tespitinde anlamlı korelasyon sağlamasına rağmen, en zayıf yöntemin palpasyon olduğu; USG veya MMG ile ölçümlerin ise daha güvenilir olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Sadece palpasyonla T belirlenmesiyle, 8/23 olguda (%34.8), patolojik evrenin hatalı olduğu anlaşılmış; MMG'nin hesaplamaya dahil edilmesi ile bu hatanın 2/23'e (%8.7) düşürülebildiği gözlenmiştir. Çalışmanın, daha geniş bir seri ile geliştirilmesinin anlamlı olabileceği kanaatine varılmıştır. Objective: In general, the diameters of malignant tumors are determinated preoperatively by palpation, but in a significant number of patients inappropriate staging causing inappropriate therapies are inevitable. The aim of this study is to define the role of mammosonography in determination of exact size of breast tumors. Material and Methods: Of the 33 cases with palpable breast tumors operated in the last 2 years, 23 were invasive ductal cancer and 10 were fibroadenoma. USG with MMG was done and compared with pathological specimen diameter (the longest diameter). Because of their behaviours, fibroadenomas were used as control group. Results: Only the USG was deficient in determination of diameter of malignant tumors; with addition of palpation findings were significantly (p=0.014) supportive; the mammographic and palpation findings together increased the correlation coeficient (p=0.001). Fibroadenoma diameter was significantly correlated with all procedures, but the findings of mammography and sonography were more reliable compared with palpation findings. Conclusion: The "T" staging based only on the palpation findings was incorrectly determined in 8/23 cases (34.8%); addition of mamography lower the error rate to 2/23(8.7%). We believe that larger studies are necessary for significant results.
Bibliography:TTIP
ISSN:1305-9319