Prostat koruyucu radikal sistektomiye aday hastaları belirlemede ameliyat öncesi sistoskopi ve bilgisayarlı tomografinin etkinliği

Radikal sistoprostatektomi serimizde prostat koruyucu sistektomiyi kaç hastamıza uyguladığımızı ve bu konuda karar vermede ameliyat öncesi yöntemlerden hangisinin yol gösterici olabileceğini belirlemeyi amaçladık. Ocak 1994- Mart 2006 tarihleri arasında invaziv mesane tümörü nedeniyle radikal sistop...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inTürk üroloji dergisi Vol. 32; no. 4; pp. 467 - 471
Main Authors İNAL, Gürdal, GÖNÜLALAN, Umut, KOŞAN, Murat, TÜL, Mesut, UĞURLU, Özgür, ADSAN, Öztuğ
Format Journal Article
LanguageTurkish
Published Türk Üroloji Derneği 2006
Subjects
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Radikal sistoprostatektomi serimizde prostat koruyucu sistektomiyi kaç hastamıza uyguladığımızı ve bu konuda karar vermede ameliyat öncesi yöntemlerden hangisinin yol gösterici olabileceğini belirlemeyi amaçladık. Ocak 1994- Mart 2006 tarihleri arasında invaziv mesane tümörü nedeniyle radikal sistoprostatektomi uygulanan 131 erkek hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Eş zamanlı olarak prostat kanseri saptanan 10 hasta çalışma dışı bırakıldı. Bu hastaların ameliyat öncesi sistoüretroskopi ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) verileri gözden geçirildi. Tamamı hastanemizin patoloji bölümünde değerlendirilen sistoprostatektomi piyeslerine ait patoloji raporları buverilerle karşılaştırıldı. Bu iki teste ait verilerin birlikte değerlendirilmesinin duyarlılık ve özgünlük üzerine etkileri araştırıldı. Hastalarımızın evrelere göre dağılımı; pT1: 11(%9,1), pT2: 42 (%34,7), pT3: 51(% 42,1) ve pT4: 17(%14,1) idi. Patolojik örnektede bildirilen sonuçlar yönünden her test için duyarlılık ve özgünlük değerleri sırasıyla, tek başına sistoskopi için %66 ve %80, tek başına BT için %46 ve %75, sistoskopi+BT için %42 ve %95 idi. Hesaplanan pozitif kestirim değerleri de sistoskopi, BT ve sistoskopi+BT için yine sırasıyla %76, %65 ve %90 bulundu. Test pozitifliği açısından hastalar arasında fark, BT ve sistoskoskopi+BT pozitifliğinin dağılımında görüldü (p<0,05). Prostat koruyucu sistektomiye aday hastaları belirlemede ameliyat öncesi sistoskopi ve BT düşük duyarlılığa sahiptir. Ancak sistoskopi ve BT'nin birlikte değerlendirilmesi ile daha yüksek pozitif kestirim değerlerine ulaşılmaktadır. Onkolojik sonuçları açısından oldukça kritik olan bu seçim için ameliyat öncesi dönemde prostatik üretradan biyopsi, frozen kesitler alınması gibi çalışmalar gerekli görülmektedir. Introduction: Standard radical cystectomy in males for the bladder cancer consists of removal of bladder, prostate, seminal vesicles and vasa deferentia. On the other hand prostate sparing radical cystectomy is a new surgical approach for the treatment of male bladder cancer. We assessed the characteristics of the patients with bladder cancer who underwent prostate sparing radical cystectomy. Materials and Methods: We reviewed retrospectively 131 male patients with invasive bladder cancer who underwent radical cystoprostatectomy at our department from January 1994 to March 2006. All patients were evaluated with biochemical and hemathological tests, serum prostate specific antigen levels, digital rectal examination, abdomino-pelvic computerized tomography and transrectal ultrasonogphy when necessary. 10 patients with occult prostate adenocancer were excluded. Preoperative cystouretroscopy and computerized tomographies (CT) of all patients were reviewed. The criteria of prostatic involvement was detection of tumor in bladder neck and prostatic urethra. The pathological specimens of patients, those were evaluated in our hospital's pathology department were compared with preoperative tests. Students' t-test and chi-square tests were used for statistical analyses and p<0,05 value was accepted statistically significant. Results: 10 patients were excluded due to coincidental prostate cancer. The mean age of our patients was 57.9±11.17 years. Postoperative pathological stage was pT1 in 11 (9.1%) patients, pT2 in 42 (34.7%) patients, pT3 in 51 (%42.1) patients and pT4 in 17 (14.1%) patients. According to postoperative pathological results, the sensitivity and specificity of cystouretroscopy alone were 66% and 80%, the sensitivity and specificity of CT alone were 46% and 75%, the sensitivity and specificity of cystouretroscopy+CT were 42% and 95%. Positive predictive value of cystouretroscopy, CT and cystouretroscopy+CT was 76%, 65% and 90% respectively. A statistically significant difference was found between CT and cystouretroscopy+CT according to the positivity of tests (p<0.05). Conclusion: Radical cystectomy is highly morbid, as it results in many changes in quality of life including sexual and social function. Prostate sparing radical cystectomy has been tried at many centers to improve quality of life. Preoperative evaluation and tests have the most important role in the detection of patients for this procedure. According to our results, preoperative cystouretroscopy or CT alone have low sensitivity to determine the patients who may underwent prostate sparing cystectomy but evaluation of cystouretroscopy and CT together has higher positive predictive value. Decision of prostate sparing cystectomy is critical according to oncological results. We think that preoperative prostatic urethra biopsy and frozen section required for this critical decision in addition to preoperative cystouretroscopy and CT.
Bibliography:TTIP
ISSN:1300-5804