Ceza muhakemesi hukukunda moleküler genetik incelemelerin özel nitelikli kişisel verilerin korunması açısından değerlendirilmesi

Kişisel verilerin korunması, büyük bir önem ve ihtiyaç arz etmekle birlikte, günümüzde hem kişisel veri kapsamına giren unsurların hem de bu verilerin korunması bağlamında hukuka aykırılık teşkil edebilecek durumların çeşitlenmesi, korumayı zorlaştırmakta ve hukuki açıdan yeni koruma imkânlarının ol...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inCeza Hukuku ve Kriminoloji Dergisi Vol. 7; no. 2; pp. 127 - 184
Main Author Daldaş,Ayşe Özge
Format Journal Article
LanguageTurkish
Published İstanbul Üniversitesi Yayınları 01.02.2019
Subjects
Online AccessGet full text
ISSN2148-6646
DOI10.26650/JPLC2019-0018

Cover

Loading…
More Information
Summary:Kişisel verilerin korunması, büyük bir önem ve ihtiyaç arz etmekle birlikte, günümüzde hem kişisel veri kapsamına giren unsurların hem de bu verilerin korunması bağlamında hukuka aykırılık teşkil edebilecek durumların çeşitlenmesi, korumayı zorlaştırmakta ve hukuki açıdan yeni koruma imkânlarının oluşturulması gerekliliğini doğurmaktadır. Ceza muhakemesi hukuku, niteliği itibarıyla kişisel verilere en çok ihtiyaç duyan hukuk alanını teşkil etmektedir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 78 ve devamı maddelerinde düzenlenen moleküler genetik incelemeler de bu kapsamda özel nitelikli kişisel verileri konu edinmektedir. Üstelik ülkemiz açısından kurulup kurulmaması yönünde tartışmalar bulunsa da, çoğu ülke açısından DNA veri bankalarının mevcudiyeti, özel nitelikli kişisel verilerin korunması konusunda farklı değerlendirmeler yapılmasını gerektirmektedir. Çalışmamızda, ceza muhakemesi hukukunda moleküler genetik inceleme yöntemi, özel nitelikli kişisel verilerin korunması açısından incelenmiş ve öncelikle Türk ceza muhakemesi hukukuna, daha sonra ise önemli mukayeseli hukuk örneklerine yer verilmiştir. Bu uğurda, moleküler genetik inceleme yöntemine ilişkin yasal düzenlemeler, bu düzenlemelerde öngörülen koruma mekanizmaları ve uygulamaya yansıyan durumlar üzerinde durulduktan sonra, yargı kararlarında ele alınan hususlara da değinilmiştir. Konuya ilişkin olarak tespit edilen bazı önemli noktalar ve özellikle de ülkemizde bir ulusal DNA veri bankası kurulması gerekip gerekmediği hususundaki açıklamalar ile birlikte bir takım öneriler sunularak çalışma tamamlanmıştır.
ISSN:2148-6646
DOI:10.26650/JPLC2019-0018