Pleural Empyema in Childhood and Treatment
Aim: To review the treatment of pleural empiyema that remains a common and serious problem despite the widespread use of antibiotics. Materials and method: In this study, 28 (61%) males and 18 (39%) females, a total of 46 cases of childhood empyema thoracis admitted over one year to the Pediatric in...
Saved in:
Published in | Firat tip dergisi |
---|---|
Main Authors | , , , , , |
Format | Journal Article |
Language | Turkish |
Published |
Fırat Tıp Dergisi
01.08.2003
|
Online Access | Get more information |
Cover
Loading…
Summary: | Aim: To review the treatment of pleural empiyema that remains a common and serious problem despite the widespread use of antibiotics. Materials and method: In this study, 28 (61%) males and 18 (39%) females, a total of 46 cases of childhood empyema thoracis admitted over one year to the Pediatric infection Unit, were respectively reviewed. Results: Frequent symptoms were fever, and cough, while common sign were decreased breath sounds, dullness to chest percussion. There was no difference in effusion s affected the right or the left side (24/23). All of the cases, three children had positive pleural fluid cultures for enterococcus, three for pneumococcus and two for staphilococcus and only one child has positive blood culture for Streptococcus pneumoniae. Because of this reason, we started ampiric convenient antibiotherapy for recent bacteriological agents. On the other hand, we used chest tubes in 22 (48%) cases. Hospitalized days were 23.3±7.3 day (range:8-35 days) in group used chest tubes and 20.2±7.3 day (range: 7-41 days) in group treated by only antibiotic. Only, in three patient surgical decortication were needed and eight children were treated by antituberculous agent. Conclusion: This study demonstrates the low fatality of childhood ampyema in Eastern Türkiye, but prolonged hospitalization and exorbitant medication involved make it an important disease.
Amaç: Son yıllardaki gelişmelere karşın çocukluk çağında, özellikle süt çocukluğu döneminde önemli morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam eden plevral ampiyem tanılı olgulara tedavi yaklaşımların gözden geçirilmesi. Gereç ve yöntem: Pediatrik Enfeksiyon servisinde son bir yılda plevral ampiyem tanısı ile izlenen 28'i (%61) erkek ve 18'i (%39) kız 46 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaneye başvuru belirtileri içerisinde en sık ateş ve öksürük, fizik muayene bulguları içerisinde ise tutulan akciğer alanlarında matite alınması ve solunum seslerinin azalmasına en sık rastlandı. Sağ veya sol akciğer tutulumu arasında fark yoktu (24/23). Kan kültürü veya plevra sıvı kültüründe yeterli üreme sağlanamadı. Plevra sıvısında üç hastada enterokok, üç hastada pnömokok, iki hastada stafilokok, kanda ise bir hastada pnömokok üretildi. Bu nedenle en sık rastlanılan bakteriler göz önüne alınarak, klinik bulgularla birlikte değerlendirilip uygun antibiyotik tedavisi başlandı. Antibiyotik tedavisine ek olarak 22 (%48) hastada kapalı göğüs tüpü uygulaması yapıldı. Kapalı drenaj uygulanan hastalarda hastanede kalış süresi 23.3±7.3 gün (dağılım; 8-35 gün), sadece antibiyotik uygulananlarda ise 20.2±7.3 gün (dağılım; 7-41 gün) oldu. Sadece üç hastada dekortikasyon uygulandı. Ayrıca sekiz hastada tüberküloz düşünülerek, bu yönde tedavi başlandı. Sonuç:Doğu Anadolu Bölgesinde plevral ampiyemin mortalitesinin düşüklüğü yanında, yatış süresinin uzaması ve yoğun antibiyotik uygulanması nedeni ile halen önemli bir hastalık olduğu vurgulandı. |
---|---|
Bibliography: | http://dergipark.ulakbim.gov.tr/firattip/article/view/5000052049 |
ISSN: | 1300-9818 |