Servikal Smear Ve Biyopsi Sonuçlarının Karşılaştırılması

Amaç: Serviks kanseri 20.yy başlarına kadar kadın genital organ kanserleri içinde ön sıralarda iken 1950'lerden sonra servikal kanser taramasının yaygınlaşmasına bağlı olarak insidans ve serviks kanserinden ölüm %50 oranında azalmıştır. Servik kanseri gelişiminde insan papilloma virüsü ile enfe...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inÇağdaş tıp dergisi Vol. 10; no. 4; pp. 613 - 616
Main Author İsmail Harmankaya
Format Journal Article
LanguageEnglish
Published Rabia Yılmaz 01.12.2020
Subjects
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Amaç: Serviks kanseri 20.yy başlarına kadar kadın genital organ kanserleri içinde ön sıralarda iken 1950'lerden sonra servikal kanser taramasının yaygınlaşmasına bağlı olarak insidans ve serviks kanserinden ölüm %50 oranında azalmıştır. Servik kanseri gelişiminde insan papilloma virüsü ile enfeksiyon en önemli etkendir. Servikal yayma ile tarama özellikle gelişmiş ülkelerde serviks kanseri ve öncül lezyonlarının erken tanısı için kullanılan önemli bir yöntemdir. Geraç ve Yöntem: Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Patoloji laboratuarında 2010-2018 yılları arasında incelenen ve raporlanan, öncesinde smear sonucu olan ve servikal biyopsi yapılan 223 hastanın sonuçları karşılaştırıldı. Bulgular: 223 hastanın yaş ortalaması 45 (26-83) dir. Biyopsi sonuçları 173 (%78) hastada kronik inflamasyon, 15 (%7) hastada düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon “HPV veya hafif displazi veya CIN 1, 21 (%9) hastada yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon “Orta derecede displazi veya ağır displazi veya CIN 2 veya CIN 3 veya Karsinoma in situ ve 14 (%6) hastada malign/skuamöz hücreli karsinom olarak raporlanmıştır. Sonuç: Biyopsi ve smear sonuçları birlikte değerlendirildiğinde 141 (%63) hastada biyopsi ve smear sonuçlarının uyumlu olduğu, 82(%37) hastada ise biyopsi ve smear sonuçlarının farklı olduğu görüldü. Pap smear testinin uygulama kolaylığı ve düşük maliyeti, bu yöntemin yaygın olarak kullanılmasını sağlamıştır. Teknik nedenler ve değerlendirme hatalarına bağlı olarak yanlış negatif sonuçlar görülebilmektedir. Bizim serimizde %63 olguda korelasyon olduğu tesbit edilmiştir. Pap smear ile yanlış negatif oranları %1,1 ile %50 arasında değişiyor olsa da, bu test hala prekanseröz lezyonları tespit etmek için en etkili yöntem olarak kabul edilir.
ISSN:2667-7180
DOI:10.16899/jcm.715815