Rozasea Hastalarında Demodex Spp'nin Araştırılması

Amaç: Rozasea, yüz bölgesinde çeşitli klinik bulgularla seyreden, değişik alt tipleri olan ve sebebi tam olarak bilinmeyen kronik enflamatuvar bir cilt hastalığıdır. Demodex spp. rozasea etyolojisinde rol oynadığı düşünülen insan derisinin zorunlu paraziti olan bir akardır. Çalışmanın amacı rozasea...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inHitit medical journal Vol. 1; no. 1; pp. 18 - 22
Main Authors Ayşegül Taylan Özkan, Umut Gazi, R. Ferda Artuz, M. Kürşat Derici, Aynure Öztekin, Djursun Karasartova, Emine Sabancılar, A. Semra Güreser, Nezahat Koşar
Format Journal Article
LanguageEnglish
Published Hitit University 01.10.2019
Subjects
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Amaç: Rozasea, yüz bölgesinde çeşitli klinik bulgularla seyreden, değişik alt tipleri olan ve sebebi tam olarak bilinmeyen kronik enflamatuvar bir cilt hastalığıdır. Demodex spp. rozasea etyolojisinde rol oynadığı düşünülen insan derisinin zorunlu paraziti olan bir akardır. Çalışmanın amacı rozasea tanılı kadın hastalarda demodeks saptanma sıklığını ve rozasea alt tipleri ile parazitin saptanma yoğunluğu arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Gereç ve Yöntem: T.C. Sağlık Bakanlığı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar polikliniklerine Şubat-Aralık 2017 tarihleri arasında rozasea nedeniyle başvuran 27-73 yaş arasındaki 39 kadın hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalardan burun, yanak ve çene derisinden ayrı ayrı olmak üzere birer adet toplamda üç adet örnek standart yüzeyel deri biyopsisi yöntemi ile alınarak ışık mikroskobunda incelenmiştir. Bulgular: Otuz dokuz hastanın 34 (%87,2)'ünde demodeks saptanmıştır. Hastaların 14 (%35,9)'üne eritematotelenjiektatik; 25 (%64,1)'ine papülopüstüler rozasea tanısı konulmuştur. Eritematotelenjiektatik hasta grubundakilerin 11 (%78,5)'inde, papülopüstüler hasta grubundakilerin 23 (%92)'inde demodeks saptanmıştır. İki grup arasında yapılan istatistiksel analizde demodeks yoğunluğu ile rozasea alt tipi arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p=0,276). Sonuç: Rozasea hastalarında demodeks enfestasyonun yüksek oranlarda görülmesi nedeniyle tanıda araştırılması gerektiği akıldan çıkarılmamalıdır. Ayrıca rozasea alt tiplerinde parazitin etkisini ve hastalığın etiyopatogenezini daha iyi ortaya koymak için daha fazla sayıda hasta grubu ile ilave çalışmalar yapılması faydalı olacaktır.
ISSN:2687-4717