Bir Kimlik Soruşturması: Mutezile Hümanist miydi?

Fikirler, kendilerini ortaya çıkaran sosyo-kültürel çevreler ile birlikte değerlendirilir. Benzer ortamlar aynı özellikteki düşünsel oluşumlara neden olabilir. Hümanizm, çoğunlukla Batı düşüncesi içinde ve seküler bir nitelikte kabul edilir. Ancak modernite ile birlikte ortaya çıktığı varsayılan hüm...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inMarife Dini Araştırmalar Dergisi Vol. 20; no. 1; pp. 167 - 194
Main Author KÖSE, Mustafa
Format Journal Article
LanguageEnglish
Published 30.06.2020
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Fikirler, kendilerini ortaya çıkaran sosyo-kültürel çevreler ile birlikte değerlendirilir. Benzer ortamlar aynı özellikteki düşünsel oluşumlara neden olabilir. Hümanizm, çoğunlukla Batı düşüncesi içinde ve seküler bir nitelikte kabul edilir. Ancak modernite ile birlikte ortaya çıktığı varsayılan hümanizmin sadece Batı’ya ait olup olmadığı ve din ile ilişkisi tartışılmalıdır. Tam bu noktada İslam düşüncesinde entelektüel yönelimleriyle öne çıkan Mutezilî düşünürlerin hümanist sayılıp sayılmayacakları incelenmelidir. Bu çalışmada düşünceleri oluşturan kültürel çerçeveye atıfla hümanizmin Mutezilî düşüncedeki izdüşümü ortaya konulmaya çalışılacaktır. Öncelikli olarak çalışmamızın ilk bölümünde hümanizm kavramı üzerinde durularak Batı düşünce geleneğinde nasıl oluştuğu ortaya konulacaktır. Sonrasında genelde dinlerin özelde ise İslam dininin hümanist bir yorumunun mümkün olup olmadığı ele alınacaktır. Bu bağlamda farklı hümanizmlerin olabileceği, bunlardan birinin de Tanrı merkezli hümanizm olduğu tespit edilecektir. İkinci asrın entelektüel zemininde ortaya çıkan Mutezilî düşünürlerin edebi çalışmalara yaklaşımları, dini bilginin inşa edilmesinde insan yetilerine güven duyup duymadıkları, insanın yasama faaliyetlerindeki rolü, insanın toplumsal siyasal yönünü nasıl değerlendirdikleri genel manada ele alınacaktır. Bu açıdan onların din anlayışını diğer İslami yorumlardan ayıran noktalara yer yer karşılaştırmalarla işaret edilecektir. Ideas are evaluated with the socio-cultural environments that reveal themselves. Similar environments can cause intellectual formations of the same property. Humanism is mostly regarded in Western thought and in a secular nature. However, whether humanism supposedly emerging with modernity belongs only to the West and its relationship with religion should be discussed. At this point, it should be examined whether the Muʻtazilī thinkers who stand out with their intellectual orientation in Islamic thought should be regarded as humanists. In this study, the projection of humanism in Muʻtazilī thought will be revealed by referring to the cultural framework that constitutes the thoughts. Firstly, the concept of humanism will be emphasized in the first part of our study and it will be revealed how it was formed in the Western thought tradition. Afterwards, it will be examined whether a humanist interpretation of religions in general and Islam in particular is possible. In this context, it will be determined that there can be different humanisms, one of which is God-centered humanism. The approach of the Muʻtazilī thinkers, who emerged in the intellectual background of the second century, to literary studies, whether they trust human abilities in the construction of religious knowledge, their role in the legislative activities, how they evaluate the social political aspects of human beings will be discussed. From this point of view that distinguish their understanding of religion from other Islamic interpretations will be pointed out in some places by comparisons.
ISSN:2630-5550
2630-5550
DOI:10.33420/marife.703190