Koroner yavaş akımın zirve sistolik gerilim (strain) süresi ile ilişkisi

Amaç: Doku deformasyon süresi bölgesel miyokart fonksiyonları için önemlidir. Bu çalışmada koroner yavaş akım (KYA) fenomeninin zirve sistolik gerilim (strain) süresi ile ilişkisi değerlendirildi. Çalışma planı: Çalışmaya koroner anjiyografide KYA saptanan 25 hasta (23 erkek, 2 kadın; ort. yaş 48.4±...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inTürk Kardiyoloji Derneği arşivi Vol. 39; no. 1; pp. 29 - 34
Main Authors AKSAKAL, Enbiya, GÜNDOĞDU, Fuat, ELBEY, Mehmet Ali, SEVİMLİ, Serdar, ŞİMŞEK, Ziya, İSLAMOĞLU, Yahya, ŞENOCAK, Hüseyin, ARSLAN, Şakir
Format Journal Article
LanguageTurkish
Published Türk Kardiyoloji Derneği 2011
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Amaç: Doku deformasyon süresi bölgesel miyokart fonksiyonları için önemlidir. Bu çalışmada koroner yavaş akım (KYA) fenomeninin zirve sistolik gerilim (strain) süresi ile ilişkisi değerlendirildi. Çalışma planı: Çalışmaya koroner anjiyografide KYA saptanan 25 hasta (23 erkek, 2 kadın; ort. yaş 48.4±11.9) ve koroner anjiyografisi normal bulunan 20 sağlıklı kişi (16 erkek, 4 kadın; ort. yaş 51±11.3) alındı. Koroner yavaş akımın belirlenmesinde TIMI kare sayısı yöntemi (TKS) kullanıldı. Ekokardiyografik kayıtlar standart apikal ve parasternal görüntülerden elde edildi. Renkli Doppler miyokart görüntüleri 160-200/sn kare hızında elde edildi. Zirve sistolik gerilim süresi, sol ventrikülün tüm duvarlarının bazal, orta ve apikal segmentlerinden ölçüldü. Bulgular: Hasta ve kontrol grubu arasında sol ventrikül sistolik fonksiyonları açısından anlamlı fark görülmedi (ejeksiyon fraksiyonu %67±5 ve %66±4). Hasta grubunda TKS değerleri kontrol grubundan anlamlı derecede yüksek bulundu (sol ön inen arterde 42.8±7.7 ve 17.9±3.5; sirkumfleks arterde 37.7±6.5 ve 16.6±2.9; sağ koroner arterde 41.2±6.4 ve 17.3±2.7; p<0.001). Renkli doku Doppler miyokart görüntülerinden sol ventrikülün 18 segmentinden ölçülen zirve sistolik gerilim sürelerinin tümü hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı yükseklik gösterdi (p<0.001). Hasta ve kontrol gruplarında aynı duvarlar için bazal segmentlerle karşılaştırıldığında, orta segmentlerde ölçülen gerilim süreleri daha kısa bulunurken (p<0.05), orta ve apikal segmentlerden ölçülen gerilim süreleri arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Sonuç: Çalışmamız KYA'da zirve sistolik gerilim sürelerinin uzadığını gösteren ilk çalışmadır. Bu uzama, KYA olan hastalarda miyokardın bölgesel kasılma fonksiyonlarındaki bozulmaya işaret eden bir belirteç olabilir. Objectives: Tissue deformation time is an important factor in regional myocardial contractile functions. The aim of this study was to evaluate the association of coronary slow flow (CSF) with time to peak systolic strain. Study design: The study included 25 patients (23 men, 2 women; mean age 48.4±11.9 years) who were found to have CSF on coronary angiography and 20 healthy controls (16 men, 4 women; mean age 51±11.3 years) with normal coronary angiograms. Coronary slow flow was determined using the TIMI frame count (TFC) method. Echocardiographic recordings were obtained from standard apical and parasternal views. Color Doppler myocardial images were acquired at 160-200/sec frame rates. Time to peak systolic strain was measured from the basal, mid, and apical segments of all left ventricular walls. Results: There were no significant differences between the patients and controls with respect to left ventricular systolic functions (ejection fraction 67±5% vs. 66±4%). TIMI frame counts were greater in the CSF group compared to the controls (left anterior descending artery 42.8±7.7 vs. 17.9±3.5; circumflex artery 37.7±6.5 vs. 16.6±2.9; right coronary artery 41.2±6.4 vs. 17.3±2.7, respectively; p<0.001). All peak systolic strain values measured at 18 segments of the left ventricle walls on color Doppler myocardial images were significantly higher in the CSF group compared to the controls (p<0.001). In both groups, the mean peak systolic strain values obtained in the same walls were shorter in the mid segments compared with basal segments (p<0.05), but mid and apical segments did not differ significantly in this respect (p>0.05). Conclusion: Our study is the first to demonstrate prolonged peak systolic strain times in CSF. This prolongation might be used as a predictor for the deterioration of regional myocardial contractile functions in CSF patien
Bibliography:TTIP
ISSN:1016-5169