Low prevalence of erosive esophagitis and Barrett esophagus in a tertiary referral center in Turkey

Amaç: Gastroözofageal reflü hastalığında üst gastrointestinal sistem endoskopisinin amacı komplikasyonları saptamaktır. Hem Barett özofagus hem de eroziv özofajit gelişmiş ülkelerde yaygındır. Biz bu çalışmada gastroözofageal reflü hastalığının özofageal komplikasyonlarının oranını ve reflü semptoml...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inThe Turkish journal of gastroenterology Vol. 19; no. 3; pp. 145 - 151
Main Authors BAYRAKÇI, Berna, BOR, Serhat, KASAP, Elmas, KİTAPÇIOĞLU, Gül
Format Journal Article
LanguageEnglish
Published Türk Gastroenteroloji Vakfı 2008
Subjects
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Amaç: Gastroözofageal reflü hastalığında üst gastrointestinal sistem endoskopisinin amacı komplikasyonları saptamaktır. Hem Barett özofagus hem de eroziv özofajit gelişmiş ülkelerde yaygındır. Biz bu çalışmada gastroözofageal reflü hastalığının özofageal komplikasyonlarının oranını ve reflü semptomlarıyla eroziv özofajit arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçladık. Yöntem: Reflü polikliniğine başvuran ardışık 645 yetişkin hasta prospektif olarak değerlendirildi. Üst gastrointestinal sistem endoskopisi yapılan ve en az haftada bir pyrozis veya regurjitasyonu olan / 160 hasta seçildi. Hastaların şikayetleri ve genel özellikleri detaylı bir anketle sorgulandı. Bulgular: 27 hasta (%17) eroziv özofajitin endoskopik bulgularına sahipti. Barett özofagus 3 hastada (%2) saptandı. Ne özofageal striktür ne de adenokarsinom mevcut değildi. Eroziv özofajit olan hastaları n 25'i (%92) düşük derece (derece A ve B) özofajitti. Eroziv özofajitli hastalar noneroziv reflü hastalığı olanlardan daha az alkol tüketimine sahipti. Eroziv özofajit ve noneroziv özofajiti olan hastaların arasında semptomların şiddeti açısından herhangi bir fark saptanmadı. Sonuç: Bu çalışma gastroözofageal reşü hastalığı için dördüncü referans merkezinde yapılmasına rağmen, Barett özofagus ve eroziv özofajit literatürle karşılaştırıldığında daha az yaygınlıkta görülmüştür. Gastroözofageal reflü hastalığında şiddetli semptomların varlığı üst gastrointestinal sistem endoskopisi için endikasyon oluşturmaz. Özofajit veya semptomların şiddeti üzerine Helikobakter pylorinin etkisi gösterilememiştir. Background/aims: The purpose of upper gastrointestinal endoscopy in gastroesophageal reflux disease is to detect the complications; both Barrett esophagus and erosive esophagitis are common in developed countries. We aimed to investigate the ratio of esophageal complications in gastroesophageal reflux disease and the relationship between reflux symptoms and erosive esophagitis. Methods: Six hundred forty-five consecutive adult patients presenting to the Reflux Outpatient Clinic were evaluated prospectively. One hundred sixty patients who underwent upper gastrointestinal endoscopy and who complained of heartburn or regurgitation occurring at least weekly were selected. The complaints and general features of patients were queried via a detailed questionnaire. Results: Twenty-seven patients (17%) had endoscopic evidence of erosive esophagitis. Barrett esophagus was found in 3 patients (2%). Neither esophageal stricture nor adenocarcinoma was found. Esophagitis was low grade (grades A and B) in 25 of the 27 (92%) with erosive esophagitis. Patients with erosive esophagitis consumed less alcohol than patients with non-erosive reflux disease. No difference was found between the severity of symptoms in patients with erosive esophagitis and non-erosive reflux disease. Conclusions: Barrett esophagus and erosive esophagitis were less common compared to the literature although the study was conducted in a tertiary reference center for gastroesophageal reflux disease. The presence of severe symptoms in gastroesophageal reflux disease is not an indication for upper gastrointestinal endoscopy. No impact of Helicobacter pylori on the severity of esophagitis or symptoms was shown.
Bibliography:TTIP
ISSN:1300-4948