Bir Tularemik Pnömoni Olgusu

Tularemi, Francisella tularensis’in etken olduğu Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’da görülen zoonotik bir hastalıktır. Amerika kıtasında en sık ülseroglandüler form görülürken, ülkemizde su kaynaklı epidemilerden kaynaklanan orofaringeal form daha sık görülmektedir. Bu bildiride su kaynaklı epidemilerd...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inKLIMIK dergisi Vol. 32; no. 2; p. 210
Main Authors Gürbüz, Yunus, Zehra Demirbaş Gülmez, Tütüncü, Emin Ediz, Şencan, İrfan
Format Journal Article
LanguageTurkish
Published Istanbul DOC Design and Informatics Co. Ltd 01.08.2019
Subjects
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Tularemi, Francisella tularensis’in etken olduğu Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’da görülen zoonotik bir hastalıktır. Amerika kıtasında en sık ülseroglandüler form görülürken, ülkemizde su kaynaklı epidemilerden kaynaklanan orofaringeal form daha sık görülmektedir. Bu bildiride su kaynaklı epidemilerde az görülen bir tularemik pnömoni olgusu sunulmuş ve bu konudaki literatür gözden geçirilmiştir. Tulareminin endemik olduğu illerden biri olan Çankırı’nın bir köyünde yaşayan 72 yaşında erkek hasta, pnömoni nedeniyle çeşitli antibiyotikler kullanmasına rağmen klinik düzelme görülmedi. İdrarda Legionella pneumophila serogrup 1 antijeni negatif, serumda Coxiella burnetii IgM ve IgG ve Brucella aglütinasyon testi negatif bulundu. Tedavi değişikliğine rağmen yüksek ateşin devam etmesi, tularemi için endemik bir bölgeden gelmesi, kaynak suyu içme öyküsünün olması ve son yapılan muayenesinde orofarinks ve tonsiller üzerinde beyaz plakların ortaya çıkması nedeniyle tularemi yönünden test edildi. Kanda tularemi için mikroaglütinasyon testi 1/1280 titrede pozitif, balgamda F. tularensis için gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) sonucu pozitif olarak bulundu. Kanda PCR negatifti. Hastaya tularemik pnömoni tanısı kondu ve streptomisin (2×1 gr İM) tedavisi başlandı. Tedavi sonrası hastanın ateşi düştü; klinik ve radyolojik bulguları geriledi. Streptomisin tedavisi 10 güne tamamlanarak taburcu edildi. Genellikle bildirilen tularemik pnömoni olguları tularemi bakteriyemisiyle birliktedir. Bizim olgumuzda ise kanda F. tularensis gösterilememiştir. Kan kültürü ve PCR’in negatif olması hematojen yolu dışlamasa da, orofaringeal tutulumu olan hastada bakterinin akciğerlere mikroaspirasyonla gitmesi de olasıdır. Endemik bölgelerde yaşayan ve pnömoni tanısı alan hastalar özellikle antibiyotik tedavisine yanıtsızsa, etyolojide tularemik pnömoninin de düşünülmesi gerekir. Klimik Dergisi 2019; 32(2): 210-2.
ISSN:1301-143X
1309-1484
DOI:10.5152/kd.2019.46