Trakya’da Riskli Bir Bölgede Tularemi İnsidansının ve Dere/Şebeke Sularında Francisella tularensis Varlığının Araştırılması

Amaç: Tularemi ülkemizde ilk kez Trakya Bölgesi’nde tespit edilmiş ve sonraki yıllarda bölgede salgınlar yaşanmaya devam etmiştir. Etkenin, 2012 yılında Kaynarca deresinin etrafındaki farelerde tespit edilmiş olması, hastalığın bu bölge için risk oluşturduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın amacı Tra...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inKLIMIK dergisi Vol. 32; no. 1; p. 78
Main Authors Uğur, Mediha, Gürcan, Şaban, Eskiocak, Muzaffer, Karadenizli, Aynur
Format Journal Article
LanguageTurkish
Published Istanbul DOC Design and Informatics Co. Ltd 01.04.2019
Subjects
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:Amaç: Tularemi ülkemizde ilk kez Trakya Bölgesi’nde tespit edilmiş ve sonraki yıllarda bölgede salgınlar yaşanmaya devam etmiştir. Etkenin, 2012 yılında Kaynarca deresinin etrafındaki farelerde tespit edilmiş olması, hastalığın bu bölge için risk oluşturduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın amacı Trakya’da riskli bir bölgede insanlardaki tularemi insidansını ve dere/şebeke sularındaki Francisella tularensis varlığını araştırmaktır. Yöntemler: Trakya Bölgesi’nde riskli bölgelerde bulunan 13 köy ve bir beldede yaşayan insanların serumunda mikroaglütinasyon testiyle tularemi seropozitifliği araştırıldı. Ocak 2016’da 746 kişiden alınan serumlarda seropozitiflik saptanmadı. Aynı yıl Aralık ayında bu 746 kişiden 464’üne ulaşıldı ve hiçbirinin serumunda serokonversiyon saptanmadı. Ayrıca 13 köy ve bir beldeden geçen derelerden ve şebeke sularından alınan örneklerde kültür ve polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile F. tularensis varlığı araştırıldı. Bulgular: Etken kültürde izole edilemedi; ancak 2 dere ve 3 şebeke suyunda PCR ile F. tularensis DNA’sı tespit edildi. Pozitiflik tespit edilen derelerden biri, Kaynarca deresine çok yakın olan ve geçmiş yıllarda vakaların görüldüğü Celaliye köyünden geçen dere ve diğeri daha uzak mesafede olan, şimdiye kadar tularemi olgusu bildirilmeyen Kavaklı beldesinden geçen deredir. Pozitiflik tespit edilen şebeke suları Kaynarca deresi etrafında bulunan Hamzabey, Ceylanköy ve Tatarköy köylerinden alınan şebeke sularıdır. Pozitiflik saptanan şebeke sularında, suların klorlanması sonrası moleküler inceleme tekrarlandı ve tularemi PCR pozitifliği saptanmadı. Sonuçlar: Bu çalışmada tularemi insidansı sıfır olarak hesaplanırken, etken sularda tespit edildi. İnsanlarda seropozitiflik saptanmamış olsa da, 5 su örneğinde PCR ile etkenin tespit edilmesi zaman zaman etkenlerin su kaynaklarına ulaşabileceğini gösterdi. Riskli bölgelerde sürveyans çalışmalarının yapılmasının salgınları önlemede etkin olabileceği görüldü. Klimik Dergisi 2019; 32(1): 78-83.
ISSN:1301-143X
1309-1484
DOI:10.5152/kd.2019.17