İntraduktal papillom olgularının cerrahi sonrası değerlendirilmesi; radyolojik ve patolojik bulguların korelasyonu
Amaç: İntraduktal lezyon ön tanısıyla biyopsi yapılan olguların radyolojik ve patolojik bulgularının değerlendirilmesini, ayrıca postoperatif intraduktal papillom (İDP) tanısı alan olguların cerrahi gereksiniminin tartışılmasını amaçladık. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 2012-2014 arasında intraduktal...
Saved in:
Published in | İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi Vol. 82; no. 2; pp. 69 - 74 |
---|---|
Main Authors | , , , , , , |
Format | Journal Article |
Language | Turkish |
Published |
İstanbul Üniversitesi Yayınları
01.02.2019
|
Subjects | |
Online Access | Get full text |
Cover
Loading…
Summary: | Amaç: İntraduktal lezyon ön tanısıyla biyopsi yapılan olguların
radyolojik ve patolojik bulgularının değerlendirilmesini, ayrıca
postoperatif intraduktal papillom (İDP) tanısı alan olguların cerrahi
gereksiniminin tartışılmasını amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 2012-2014 arasında intraduktal
papiller lezyon tanısıyla biyopsi yapılan hastalar retrospektif değerlendirildi.
Çalışmaya dahil edilen hastalar ultrason (US), endikasyon
varlığında mamografi (MMG) veya manyetik rezonans
görüntüleme (MRG) ile değerlendirildi. Hastalara tru-cut biyopsi
veya ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) uygulandı. Cerrahi eksizyon
planlamasında; atipi, radyoloji-patoloji uyumsuzluğu, risk
faktörü ve hasta isteği göz önüne alındı.
Bulgular: Çalışmaya 73 hasta dahil edildi, 59’u ≥40 yaş idi. Hastaların
tümüne ultrasonografi, ≥40 yaş 59 hastaya MMG yapıldı,
8 hastaya MRG yapıldı. İİAB yapılan 11 hastadan birinde İDP, trucut
biyopsi yapılan 40 hastanın 10’unda İDP saptandı. Eksizyon
yapılan 22 hastadan 3’ü histopatolojik olarak malign, 5’i pre-invaziv
veya pre-neoplastik olarak değerlendirildi.
Sonuç: Tru-cut biyopsi veya İİAB sonrası benign papiller lezyonların
yönetiminde hangi hastalara eksizyon uygulanacağına dair
konsensus bulunmamaktadır. Atipili papiller lezyonların karsinom riski ile ilişkili olduğu kabul edilmekte ve cerrahi eksizyon
planlanmaktadır. Yayımlanan son çalışmalarda, hastaların beşte
birinde tanısal sınıflamanın yukarı doğru (upgrade) değiştiği ve
tedavi yaklaşımının da cerrahi lehine değiştiği gösterilmiştir. Serimizde,
literatüre benzer şekilde, upgrade oranı %10,9’dur. Papiller
lezyon tanılı hastalarda radyolojik görüntüleme iyi değerlendirilmelidir,
radyoloji-patoloji uyumsuzluğunda total eksizyon
yapılması önerilebilir. |
---|---|
ISSN: | 1305-6441 |
DOI: | 10.26650/2018.0029 |