Türkiye’de Bankacılık Sektörü Performansının Finansal Gelişmişlik Üzerine Etkileri
Finansal gelişmişlik düzeyinin arttırılması, istikrarlı bir finansal sistemin varlığı ile mümkündür. Bu süreçte finansal sistem kurumlarından en önemlilerinden birisi olan bankaların işleyişi ise oldukça önemlidir. Bankalar yalnızca finansal aracılık, likidite sağlama veya asimetrik bilgiyi azaltma...
Saved in:
Published in | İtobiad Vol. 12; no. 3; pp. 1685 - 1709 |
---|---|
Main Authors | , , |
Format | Journal Article |
Language | English |
Published |
30.09.2023
|
Online Access | Get full text |
Cover
Loading…
Summary: | Finansal gelişmişlik düzeyinin arttırılması, istikrarlı bir finansal sistemin varlığı ile mümkündür. Bu süreçte finansal sistem kurumlarından en önemlilerinden birisi olan bankaların işleyişi ise oldukça önemlidir. Bankalar yalnızca finansal aracılık, likidite sağlama veya asimetrik bilgiyi azaltma gibi temel mikroekonomik fonksiyonlara değil aynı zamanda, para politikalarının etkililiğini arttırmak ve finansal piyasaların gelişimini desteklemek gibi makroekonomik işlevlere de sahiptir. Özellikle hem bankacılık sektörünün hem de finansal gelişmişliğin ekonomik büyüme açısından önemi düşünüldüğünde, bankacılık performansının finansal gelişmişlik üzerine olan muhtemel etkilerinin araştırılmasının gereği daha iyi anlaşılacaktır. Bu bağlamda, Türkiye’de bankacılık performansını temsil eden seçili rasyoların finansal gelişmişlik üzerine olan etkililerinin incelenmesi düşünülmüştür. Çalışmada 2002-2020 dönemi için Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerinden yararlanılmış ve Arellano ve Bond Genelleştirilmiş Momentler (GMM) yöntemi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, Sermaye Yeterliliği Oranı (SYR) ve Toplam Kredilerin Mevduata Oranı (AKR) değişkenlerinin Finansal Gelişmişlik Endeksi (FDI) üzerinde pozitif yönlü, Alınan Kredilerin Toplam Kredilere Oranı (BYR) ve Ortalama Aktif Karlılık (AKO) değişkenlerinin ise negatif yönlü etkileri tespit edilmiştir. Elde edilen bu bulgular, finansal gelişmişlik ile aynı yönde hareket eden ve bankaların optimal risk düzeylerinde özkaynaklarını verimli şekilde kullanmasına yardımcı olan sermaye yeterliliği ile ilgili kararların, önemine dikkat çekmektedir. Dahası, bir banka için yapısal likidite ve dolayısıyla kredi akışlarının doğru ayarlanmasına yardımcı olabilecek toplam kredilerin toplam mevduatlara olan oranın da finansal gelişmişliği aynı şekilde etkileyebilme potansiyelinin olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, alınan ve toplam krediler arasındaki dengelerin finansal gelişme olan zıt ilişkisi, bankacılık sektöründe risk faktörlerine ilişkin ayarlama ve tercihlerin bir gerekliliği olarak ele alınmalıdır. Son olarak ise, aktif karlılığın finansal gelişmişlikle olan ve beklenmedik gibi görünen zıt yönlü ilişkisinin, bankaların kredi kullandırabilme kabiliyetlerinin bir sonucu olabileceği vurgulanmalıdır.
Increasing the level of financial development is possible with the presence of a stable financial system. In this process, the functioning of banks, which are among the most important financial system institutions, is crucial. Banks not only implement basic microeconomic functions such as financial intermediation, liquidity provision, or reducing asymmetric information, but they also have macroeconomic functions such as enhancing the effectiveness of monetary policies and supporting the development of financial markets. Especially considering the significance of both the banking sector and financial development for economic growth, it becomes essential to investigate the potential effects of banking performance on financial development. In this context, it is intended to examine the effects of selected ratios representing banking performance on financial development in Turkey. The study utilizes data from The International Monetary Fund (IMF) and The Banks Association of Türkiye (BAT) for the period 2002-2020 and employs the Arellano-Bond Generalized Method of Moments (GMM) estimation technique. According to the research findings, Capital Adequacy Ratio (CAR) and Total Loans to Deposits Ratio (TLDR) variables have positive effects on the Financial Development Index (FDI), while Loans Received to Total Loans Ratio (TLR) and Return on Average Assets (ROA) variables have negative effects. These findings highlight the importance of capital adequacy decisions that move in the same direction as financial development and assist banks in efficiently utilizing their equity at optimal risk levels. Furthermore, it is understood that the ratio of total loans to total deposits, which can help adjust structural liquidity and thus credit flows for a bank, also has the potential to influence financial development in the same way. On the other hand, the inverse relationship between borrowings and total loans and financial development should be considered as a necessity for adjustments and preferences related to risk factors in the banking sector. Lastly, it should be emphasized that the unexpected inverse relationship between profitability and financial development may be a consequence of banks' ability to extend credit. |
---|---|
ISSN: | 2147-1185 2147-1185 |
DOI: | 10.15869/itobiad.1302255 |