Correlation of Destructive and Non-Destructive Tests with Electrical Resistance in Cementless Composites

In the construction industry, tests such as compressive strength, density porosity, and water absorption porosity are frequently used to determine material properties. In general, experimental studies are divided into two categories: destructive and non-destructive testing methods. According to the...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Published inDüzce Üniversitesi bilim ve teknoloji dergisi (Online) Vol. 11; no. 5; pp. 2283 - 2292
Main Authors YURT, Ümit, KIR, Barış, BİCEN, Yunus
Format Journal Article
LanguageEnglish
Published Düzce University 29.12.2023
Subjects
Online AccessGet full text

Cover

Loading…
More Information
Summary:In the construction industry, tests such as compressive strength, density porosity, and water absorption porosity are frequently used to determine material properties. In general, experimental studies are divided into two categories: destructive and non-destructive testing methods. According to the common consensus, destructive testing methods produce more dependable results than non-destructive testing methods. However, it is not possible to reuse the samples in destructive tests, and there are difficulties in taking samples from the building whose construction process has been completed. In addition, the experimental implementation of destructive tests creates time and cost disadvantages. Within the scope of this study, destructive and non-destructive experiments have been carried out on alkali-activated concrete composites, which have attracted interest as sustainable environmentally friendly composite building materials in recent years. Compressive strength, density, porosity, water absorption, etc. traditional test methods have been associated with electrical resistance measurements. Electrical measurements have been taken with the MEGGER equipment, and resistance values have been directly correlated with the other parameters. The positive results indicate that different structures of materials used in the construction industry can be evaluated regardless of sample size or localization. İnşaat sektöründe, malzeme özelliklerini belirlemek için basınç dayanımı, yoğunluk, su emme ve prozite gibi testler sıklıkla kullanılmaktadır. Genel olarak deneysel çalışmalar tahribatlı ve tahribatsız muayene yöntemleri olarak iki kategoriye ayrılır. Ortak görüşe göre, tahribatlı muayene yöntemleri tahribatsız muayene yöntemlerine göre daha güvenilir sonuçlar üretir. Ancak tahribatlı testlerde numunelerin tekrar kullanılması mümkün olmamakta ve inşaat süreci tamamlanan binadan numune alınmasında zorluklar yaşanmaktadır. Ayrıca tahribatlı testlerin deneysel olarak uygulanması zaman ve maliyet açısından dezavantajlar doğurmaktadır. Bu çalışma kapsamında, son yıllarda sürdürülebilir çevre dostu kompozit yapı malzemeleri olarak ilgi gören alkali aktivasyonlu beton kompozitler üzerinde tahribatlı ve tahribatsız deneyler yapılmıştır. Basınç dayanımı, yoğunluk, prozite, su emme vb. geleneksel test yöntemleri elektriksel direnç ölçümleriyle ilişkilendirilmiştir. MEGGER ekipmanı ile elektriksel ölçümler alınmış ve direnç değerleri diğer parametrelerle doğrudan ilişkilendirilmiştir. Elde edilen olumlu sonuçlar, inşaat sektöründe kullanılan malzemelerin numune boyutu veya lokalizasyondan bağımsız olarak önerilen yöntemle değerlendirilebileceğini göstermektedir.
ISSN:2148-2446
2148-2446
DOI:10.29130/dubited.1364092